Üçüncü Mevki

Taksimden tünele doğru giderken Ağa Cami'nin yanındaki sokaktan sağa sapılıp ikinci sokağa girildiğinde siyah, göze batmayan ve hiçbir tabelanın bulunmadığı, ilk bakışta ne olduğu anlaşılmayan bir yer Üçüncü Mevki. Ancak içeri girilmesiyle birlikte bütün merak yerini mutluluğa bırakıyor. Konumu sebebiyle çok bilinen bir yer olmamasına karşın öğrenciler arasındaki popülerliği zaman içinde artmış. Gerek fiyatları gerek yemekleriyle Üçüncü Mevki öğrenciler için çok uygun bir mekan.

Konsept olarak diğer lokantalardan daha farklılar. Şöyle ki, garson yok. Menü, bir A4 kağıdına elle yazılmış şekilde duruyor. Tabak, çatal, bıçak gibi şeyleri kendiniz alıyorsunuz. Yemek istediğiniz şeyleri bir bloknota yazıp aşağı kattaki mutfağa inerek oradaki kişiye veriyorsunuz. Yemeğiniz hazır olduğunda asansör ile yukarı yollanıyor ve yine kendiniz alıyorsunuz. Damacana, çatal bıçakları aldığınız yerde ve masadaki sürahiyi bu sayede dolduruyorsunuz. Biten yemekler, menüde üzeri çizilerek ifade ediliyor. Boş tabaklarınızı da asansöre geri koyuyorsunuz. Hesabı da çıkarken aşağı kata inerek ödüyorsunuz.

Gelen yemeklerin porsiyonları biraz küçük. Bir kişinin tek bir tabakla doyması zor gibi duruyor. Bu sebeple doyabilmek için iki kişi ortalama 30-35 TL civarı bir hesap ödemeniz gerekebiliyor. Bu tarz bir işletim tarzını İstanbul'da başka bir mekanda görmedim. Öğrenci ve esnaf lokantaları olarak bilinen yerlerde bile servis yapan bir garson mevcutken Üçüncü Mevki'de neredeyse her şeyi kendiniz yapıyorsunuz. Yine de benim İstanbul'da yenebilecek hem konum hem fiyat itibariyle en uygun lezzetli ev yemekleri burası oldu.